- tiksindirici
- 1. مقرف [مُقْرِف]Anlamı: tiksinilecek durumda olan2. مقزز [مُقَزِّز]Anlamı: tiksinilecek durumda olan
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.
tiksindirici — sf. Tiksinilecek durumda olan, menfur Her vakit ıslak duran ellerinde öyle tiksindirici bir yapışkanlık vardı ki... Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulandırıcı — sf. 1) Bulantı veren Bulandırıcı ilaçlar. 2) mec. Tiksindirici, nefret uyandıran … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğrenmek — nsz 1) Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi. R. H. Karay 2) den Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kerih — sf., esk., Ar. kerīh Tiksindirici, iğrenç … Çağatay Osmanlı Sözlük
mekruh — sf., din b., Ar. mekrūh 1) İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen 2) esk. İğrenç, tiksindirici … Çağatay Osmanlı Sözlük
menfur — sf., Ar. menfūr Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiksindiricilik — is., ği Tiksindirici olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapışkanlık — is., ğı 1) Yapışkan olma durumu Her vakit ıslak duran ellerinde öyle tiksindirici bir yapışkanlık vardı ki... Y. K. Karaosmanoğlu 2) fiz. Bir sıvı veya gaz kütlesinin, içinde bulunan cismin hareketini engelleme özelliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılık kıyafet köpeklere ziyafet — giyinişi ve görünüşü kötü ve tiksindirici olanlar için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
KERİH — İğrenç, tiksindirici. * Muharebe ve cenkte olan şiddet. * Pis, çirkin, fena şey. * Nefse kerahetlik vercek kabahat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük